EV ÖDEVLERİ VE EBEVEYN TUTUMLARI
EV ÖDEVLERİ!
Okulların açılmasıyla başlayan ödevler ve sınavlar... Uzun bir tatil döneminden çıkan öğrencilerin ev ödevleri; pek çok evde genellikle problem teşkil ettiği söylenebilir. Ebeveynlerin her gün öğrencilere ödevlerini yapmaları gerektiği söylemleriyle okul süreci başlar. Ardından öğrencileri ikna etme çabaları, ödüller, sözel şiddet, tehditler, azarlamalar, belki de dozunu aşan cezalar fiziksel şiddet vb. şeklinde süregelen hem ebeveynlerin hem de öğrencilerin sürecini stres faktörü ve performans kaygısıyla birleştirerek olumsuz yönde etkileyen zorlayıcı bir süreç şekline dönüştüğü söylenebilir.
PEKİ EV ÖDEVİNİN AMACI NEDİR?
Dokuz Tip Mizaç Modeli’ne (DTMM) göre ev ödevi, öğrencilerin duyumsal-hareketsel, duygusal ve bilişsel alanlarını geliştirmesi için planlanır. Genel olarak literatüre bakıldığında ev ödevlerinin amacı; “okulda öğrenilen bilgi ve becerileri yapılan egzersiz ve tekrarlarla kalıcılığını artırmak” olarak tanımlamaktadır. Ev ödevlerinin olumlu-olumsuz etkilerine yönelik niteliği ve niceliği, uygulama biçimi, zamanı ve yeri, öğrencinin ebeveyn ile ilişkisi duyumsal-hareketsel, duygusal ve bilişsel olarak dikkate alındığında bir bütün olarak ele alınması gerektiği söylenebilir. Bireysel farklılıklardan yola çıkarak ev ödevleri değerlendirildiğinde her öğrenci için aynı gelişimsel etkiyi devam ettirdiğini söyleyemeyiz. Bu doğrultuda süreci organize eden ebeveynlere büyük iş düşmektedir. Ebeveynlerden son zamanlarda gelen geri bildirimlere göre; ödevlerin çok fazla verilmesiyle birlikte çocukların geç saatlere kadar ev ödevini yetiştirmek için çabaladığını ve uykusuz kaldığını sabah uyanmakta zorluk yaşadığını, bu yüzden çocukların yerine ödevlerin çabuk bitmesi için bir kısmını ebeveynler kendilerinin yaptığını söylemektedir. Ebeveynlerin çocukların ödevlerini yapması, çocukların hem bilişsel (düşünme, neden-sonuç ilişkisi kurma, muhakeme etme) süreçlerindeki ilerlemeyi hem de fiziksel becerilerinin (kalem tutma, silgi kullanma, pergel kullanma) ilerlemesine engel olduğu söylenebilir. Ayrıca; sorumluluk alma, özgüven eksikliği, sıkıntının üstesinden gelmekte zorlanma gibi durumlara zemin hazırladığı söylenebilir. Ev ödevini not almayan, unutan, ev ödevi verilirken dikkati başka noktada olan çocuklarının ödevlerinin ne olduğunu öğrenmek için çocuğunun arkadaşlarını arayıp öğrenen veliler olduğu da sıklıkla karşılaşılan diğer bir durum olduğu söylenebilir. Her iki durumda da öğrencinin gelişimsel döneminde fiziksel, duygusal ve bilişsel olarak kendini ne doğrultuda geliştirdiği soru işaretleriyle dolu bir sürecin başlangıcı olarak değerlendirilebilir.
EBEVEYNLER NELERE DİKKAT ETMELİ ?
Fiziksel gelişimine destek olabilmek adına;
- Çocuğunuza karşı tutarlı-kararlı davranışlar sergileyebilirsiniz (Fiziksel); çocuklara ödevlerini yapmalarının kendi sorumluluklarında olduğunu söylerken ebeveynler davranışlarında tutarlı olması ve söyledikleri davranışların sürdürülebilir olması konusunda tutarlı ve kararlı olmalıdırlar.
- Çocuğunuzun ödevlerini siz yapmamaya özen gösterebilirsiniz; Çocuğunuz kalemi ya da pergeli 3 parmağı ile doğru şekilde tutmayı ödev yaparak ya da okulda yaptığı etkinlik ve aktivitelerin tekrarını evde yaparak gelişim sürecini aktif bir şekilde devam ettirecektir.
Bilişsel gelişimine destek olabilmek adına;
- Çocuğunuzun ödev takibini üstlenmesi hafızasını geliştirmesi için hatırlatıcılar oluşturarak ödev takibini üstlenmemeye özen gösterebilirsiniz; çocuklar genellikle ödev yapmak istemediğinden ödevim yok, not ettiğim defteri kaybettim, evde unutmuşum, yazmayı unuttum gibi bahanelere başvururlar. Anne babalar da öğretmeni ya da çocuklarının arkadaşlarını arayarak ödevlerinin takibini yaparlar. Oysa bu sizin değil, çocuğunuzun görevidir.
- Çocuklarınız ödevlerini yaparken sürekli yanında bulunmamaya özen gösterebilirsiniz; Çocuk ödevini yapmak için masaya oturduğunda sanki ebeveynin de ödeviymiş gibi çocukla birlikte oturup ödev yaparlar. Çocuğunuzla birlikte ödev yapmayın. Bir süre sonra çocuğun sorumluluk alma bilinci, kendine olan özgüveni azalacak ve siz yanında olmadan ödev yapmamaya başlayacaktır.
- Çocuğun hatalarını düzeltmemeye özen gösterebilirsiniz. Çocuklarınızın hatalarını düzeltmeniz öğretmenin çocuğunuz hakkında yanlış fikir edinmesine neden olabilir. Ödevin doğru yapılıp yapılmadığı o konunun ne kadar anlaşıldığı bilgisini vermektedir. Düzeltilerek gönderilen ödev, öğretmene yanlış geri bildirim olacak ve öğretmen; çocuğunuzun o konuyu kavramış olduğunu kabul edebilir
- Çocuklarınıza ödev yapma zamanı olduğunu hatırlatmamaya özen gösterebilirsiniz; zaman kavramlarını doğru bir şekilde kullanmamasına ve ödev öncesinde ve sonrasında yapılacaklarla birlikte bilişsel süreci öğrenme ve organize etme konusunda gelişimine ket vurabilir.
Duygusal gelişimine destek olmak adına;
- Çocuğunuzun yapmakta olduğu ödevine müdahale edip, takdir etmeden sürekli daha iyisini beklemeyin. Çocuğunuzun yaptığını beğenmeyerek silip tekrar yaptırmak onun yapma isteğini daha da baltalayacaktır. Bu yüzden yaptığı kısmı takdir ederek bununla ilgili duygularınızı açıkça belirtmek daha iyi olacaktır. Çünkü olumlu davranışları pekiştirmek çocuğun bu istenilen davranışı yapma sıklığını arttıracaktır.
- Ders çalışması ve ödev yapması için çocuğa baskı yapmamaya özen gösterebilirsiniz. Baskıcı olmak sıkıntıya gelemeyen ve zor bir durumla karşılaştığında baş etmekte zorlanan çocuklar için sıkıntı olarak algılanarak ödevini tamamlama davranışından uzaklaşmasına neden olabilir. Önemli olan çocuğun kendi isteyerek, zevk alarak görevlerini yerine getirmesidir. Ebeveynlerin yapması gereken çocuğunu desteklemek ve rehberlik etmek olabilir.