HAYATIMIZI ELE GEÇİREN STRES
Son dönemlerde stres her birimizin günlük yaşantısında dilinden düşmeyen bir kavram haline gelmiştir. Stres kelime anlamıyla her ne kadar olumsuz bir algıya sebep olsa da bazen bizi motive eden bazen de bizler için alarm görevi gören vücudun dengesinin bozulmasına karşı gösterdiği bir tepki durumudur. Evlilikler, boşanmalar, çocuk sahibi olma, yeni bir işe ya da okula başlama, ev değiştirme gibi yaşamımızdaki her yenilik ya da değişiklik aslında birer stres kaynağıdır.
Stresle başa çıkabilmek için: Stres yaratan faktörlerin tespit edilip onlara karşı verilen tepki ve uyum mekanizmalarının keşfedilerek kişinin mizaç-kişilik yapılanmasından kaynaklanan kişisel stres kaynaklarının belirlenebilmesi gerekmektedir. Her bireyin stres ile karşılaştığında verdiği tepkiler ve sergilediği davranışlar birbirinden farklıdır. Örneği bazı kişiler strese girdiklerinde tepkisel davranıp sinirlenirken bazıları sessiz kalıp durgunlaşabilir. Dokuz Tip Mizaç Modeline göre bireyin stres durumlarında sergiledikleri davranışlar mizaç yapısına göre değişiklik gösterebiliyor.
Peki, kimler stres yaşadığında daha tepkisel olurken kimler sessiz kalabiliyor?
Örneğin;
Kusursuzluğu Arayan Mizaç Tipindeki (DTM 1) bireyler, mükemmeliyetçilik, idealistlik, titizlik ve kontrolcülük gibi özelliklerine bağlı olarak strese girmeye eğilimlidirler. Strese girdiklerinde duygusal açıdan kendilerini yalnız, üzgün, kederli ve hüzünlü hissederler. Öfke ve kızgınlıklarını daha çok kendilerine yöneltip kendilerini suçlarlar. Özgüvenlerini kaybederek kendilerini değersiz ve işe yaramaz hissederler. Davranışsal olarak da durgunlaşıp kendi dünyalarına çekilirler. Çok yoğun ve stres durumlarında ağır melankolik depresyon, kendini cezalandırma veya kendine zarar verme olası durumlar arasındadır.
Duyguları Hissetmeyi Arayan Mizaç Tipine (DTM 2) sahip bireylerin, aşırı stres durumunda sevecen ve sempatik tutumları ortadan kalkar ve yerini kırıcı, yargılayıcı ve suçlayıcı bir tavır alır. İntikam alma isteği, öfke patlamaları, tehditler savurma ve sinir krizi geçirmenin yanında bu mizaç tipindeki bireyler duygusal olarak kendilerini kandırılmış, hayal kırıklığına uğratılmış, yok sayılmış ve dışlanmış hissederler.
Hayran Olunacak Kendilik İmajı Arayan Mizaç Tipine (DTM 3) sahip bireyler, aşırı stres halinde durgun ve duyarsız olabilirler. Bu dönemde kendilerini zayıf, ümitsiz, karamsar, tükenmiş hissedebilirler. Daha pasif ve içe dönük tutumlar sergileyerek iletişimlerinde ve üretkenliklerinde bir azalma görülebilir.
Duyguların Anlamını Arayan Mizaç Tipi (DTM 4) bireyler, yoğun stres ve baskı altında hissettikleri dönemde karmaşık duygular içerisinde olurlar. Çok neşeli ve mutlu gibi gözükseler de aslında iç dünyalarında acı çekmekte ve fırtınalar kopmaktadır. Derin duygusal dünyaları yüzeysel ve sığ hale gelebilir. Normalde duygusal anlamın tatmini için yalnız kalmaya ihtiyaç duyarlarken bu dönemde yalnız kalmaktan korkar hale gelebilirler.
Bilginin Anlamına Ulaşmayı Arayan Mizaç Tipi ( DTM 5) bireyler, aşırı stres durumunda sakin ve içe dönük yapılarından uzaklaşarak hareketli, dürtüsel, savruk, konuşkan, kontrolsüz davranışlar sergileyebilirler. Kolayca sinirlenip öfkelenebilirler. Karşısındakinin duygusal hassasiyetini umursamadan kırıcı ve incitici konuşabilirler.
Entelektüel Dinginlik Arayan Mizaç Tipi (DTM 6) sahip bireyler, yoğun stres altındayken uyumsuz, çatışmacı ve suçlayıcı bir tutum sergileyebilirler. Karşısındaki kişiye sert bir tutum sergileyerek incitici, kırıcı olabildiği gibi fiziksel olarak zarar verici eylemlerde bulunmayı bile düşünebilirler. Olumsuz düşüncelerini rasyonalize etmeye çalışarak kendilerini makul ve haklı çıkarmaya çalışırlar.
Keşfetmenin Hazzını Arayan Mizaç Tipi (DTM 7) sahip bireyler, aşırı stres altında yargılayıcı, eleştirel ve gergin olurlar. Stres yaratan bu durumun tek sorumlusu kendileriyse kendilerine kızıp katı kurallar koyabilirler. Olayları esnek bir bakış açısı ile değil kural ve sınırlar çizerek değerlendirirler.
Mutlak Güç Arayan Mizaç Tipindeki (DTM 8) sahip bireylerin, stresli oldukları dönemde yüksek özgüvenleri ciddi bir sarsıntıya uğrar. Çekingen, pasif ve kaçıngan tutumlar sergileyebilirler. Kendilerini zayıf, özgüvensiz, değersiz, yetersiz hissederler. Herkesi tehdit ve tehlike olarak algılayabilir, sorgulayıcı ve şüpheci yaklaşabilirler.
Fiziksel Konfor Arayan Mizaç Tipine (DTM 9) sahip bireyler, yoğun stres altındayken motivasyonları tamamen düşer ve hiçbir şey yapmak istemezler. Saatlerce uyuyabilir, fiziksel aktivitelerden kaçınırlar. Sorunlarının kaynağı ve sorumlusu olarak gördükleri kişilere karşı suçlayıcı ve yargılayıcı davranabilirler. Sorunları düşünmekle birlikte analitik değerlendirme ve çözüm konusunda büyük bir yetersizlik yaşarlar bu nedenle de sorunları düşünmemeye eğilim gösterirler.